Yalnız olan çocukların yaşadıklarını bilir misiniz? Onların ne düşündüklerini, nasıl büyüdüklerini ve geçmeyen iç yaralarını. Hani psikologlar çocukluğa iner ve şimdiki sorunların nedenini orada bulmaya çalışırlar ya. Bu doğrudur. Ne kadar büyürseniz büyüyün, ne kadar paranız olursa olsun; çocukluk döneminde kalan yaralar bir türlü geçmek bilmiyor.
Yalnız çocuklar çok büyük hayalperestlerdir. Çünkü arkadaşları ile koşup zıplamaları gereken yaşta tektirler ve bir oyun alanı kurmaları gerekir. Örneğin; futbol oynarsa kaleci de odur, defans da odur, orta saha da odur, forvet de odur. Her iki takımın da oyuncusu olur ve oyunun gidişatını iyi kurgular.
Yalnız çocuklar büyüdükçe insanlarla iletişimde problem yaşarlar. Çünkü toplum nedir bilmezler ve bu noktada acemi gibi davranırlar. Bunun sıkıntısı ise iyice içe kapanmadır ve bitip tükenmeyen yalnızlıktır.
Yalnız çocukların sevgi açlığı da olur. Aslında çok büyük bir istekleri yoktur. Bir hal hatır sorma bile onlar için yeterlidir. Düşünülmesi bile o kadar mutlu eder ki sevinçten ne yapacaklarını şaşırırlar. O kadar şaşırırlar ki bu eylemi yapan insanları sevgi ağına alırlar.
Birçoğumuzun yaşı geldi, anne baba adayıyız. Sizden ricam, çocuklarınızı yalnız bırakmayın. İlerde onulmaz yaraları olmasın.