bana bu kadar güvenmemeliydi tanrı
kapıları kilitliyordu üzerime.
yere uzandım
ve duvara baktım
duvarım hep
boştu.
müziği duyuyordum
basit bir rus ölümüydüm
sevemedim hicbir seyi
hep sevmemeyi sevdim
uzanıp dostoyevski’nin budala’sını aldım
sonundan başladım okumaya.
hicbir şey değişmemişti.
her şey hâlâ kötüydü