bakıyorum herkes yalnızlık iyidir, güzeldir diyor. haklılar bi' yandan; yani insanlar insanı yoruyor. sessizlik çoğu zaman daha güzeldir, bunda hemfikiriz. ama insanların hayatlarında kırılma noktası gibi bi' şey olur. herkeste olur diyemem ama var evet. o zaman gerçek yalnızlığı görürler, "aslında bizim sevdiğimiz yalnızlık bu değil," derler (herkes için demiyorum bunu). konuşacak, dertleşecek kimse bulamazlar. destek bulamazlar. yere düşmüşlerdir onlar. ama kaldıracak kimse olmaz. ve yerde öylece kalırlar. ağlarlar, üzülürler ama seslesini kimse duymaz. çığlık bile atsalar hiç bi' sik olmaz. işte o zaman yalnızlığın kötü bi' şey olduğunu anlarlar. benim hayatımın kırılma noktası iki sene önce oldu.


iki senedir yerdeyim, kendim kalkmaya çalıştım, olmadı. bi' yerlere tutunmaya çalıştım, kırıldı. ahha, oldu, ayağa kalktım, derken tekrar yere atıldım, tekmelendim. artık ne güç kaldı ne de umut... yani size tavsiyem yalnızlığın sadece sessizliğini sevin. size destek olan insanları, size dal olan insanları hayatınızdan çıkarmayın, yapmayın; zamanı gelince öylece kalırsınız ortada, gelen giden tekme atar, ezer geçer. bazen aynı mehmet pişkin gibi bana ayrılan sürenin sonuna geldik demek istiyorum. umarım o günleri görmem. sadece bir ölüm beni her şeyden kurtarabilir. beni alır götürür; acılarım, yaşanmışlıklarım burda kalır. vesselam.