Yaşlı teyze Yaman'ı kahve içmeye davet etti, Yaman sabah erkenden uyanıp duşunu aldı, hazırlanmaya koyuldu, hazırlanırken müzik dinlemeyi de hiç aksatmazdı, saçını yana doğru taradı, baştan aşağı siyah giyinmişti, kol çantasını alıp yaşlı teyzeye doğru yol tuttu, kapıyı iki kez tıklattı, yaşlı teyze kapıyı açtı, gülümseyerek karşıladı, yaşlı teyze iki parmağı ile merdivenleri işaret etti.

-Bu merdiveni takip et dama çıkıyor, orada bekle kahveyi hazırlayıp geleceğim.


Yaman merdivenlerden çıkıp damda duran iskemlelerden birine oturdu bekledi.

Yaşlı teyze elinde kahvelerle geldi, birlikte kahve içerlerken yaşlı teyze bir şey söylemeye yeltendi. Yaman sözünü keserek:

-İsminizi lütfeder misiniz?

Yaşlı teyze:

-Hakime, ismim Hakime.

Yaman teşekkür etti ve konuşmaya başladı:

-Yaşadığım memleketi değiştirmek istiyorum. Bu memlekette, bu ülkede yaşamak ruh sağlığımı bozduğu yetmezmiş gibi, fiziksel olarak da beni güvende hissettirmeyen bir ülke, bu memleket. Hep böyle miydi, yoksa son zamanlarda mı böyle bir yere dönüştü?


Hakime teyze:

-Bilmiyorum ama ben senin yerinde olsam hakkımı buradan gitmekten yana kullanırdım ama tasalanma Yaman’ım Kaldırımda yattığını ve aç kaldığını farz et. Hayatın gerçekleri bunlar zaten düş değil. Yoluna girecek er yada geç.

Yaman sözünü keserek:

-Bazen bir kabusun içindeymişim gibi hissetmeme sebep bu politik durumla mücadele edecek enerjiyi de kendimde bulmuyorum. Ayrıca böyle bir enerjim olsa da neden buna harcıyorum? Bu çok büyük haksızlık değil mi? Dünyadaki yaşıtlarım aşık olmak, eğlenmek, gezmek, okumak, tartışmak, doğayı keşfetmek ve onunla bütünleşmek ve böylece kendini keşfetmekle meşgulken ben neden bir güç gösterisinde hep dayak yiyen taraf olayım.

Hakime teyze:

-Bulunduğun yeri güzelleştirmelisin yoksa nereye gidersen git şu an olduğun durumdan bir farkı olmayacak, düşüncelerinde seninle birlikte gelecek, ilk önce bulunduğun yeri yaşama uygun şekle sokmalısın.


Kahveleri bitmişti, Hakime teyze gençliğinde fal bakardı ve her şeyi görebiliyordu, bu yüzden insanların kader çizgilerini değiştirmenin kötü bir şey olduğunun farkına varıp uzun yıllar fal bakmamıştı. Çok uzun zamandır ilk defa Yaman'ın falına bakmıştı. Evet uzun yıllardır ona verilen bu yetiden hiçbir şey kaybetmemişti, her şeyi görmüştü, aslında bunları merak ettiği için Yaman’ı kahveye davet etmişti, bunun hata olduğunu bile bile Yaman’a gördüklerinin bir kısmını söyledi, güzel kısımları söyledi, kötü bir şey olmadığını söylemişti ama çoğu kez kaşlarını çatmıştı, kötü şeyler görmüştü çünkü, ama kötü olanları söylememişti. Ama Yaman yüz ifadesinde anlamıştı kötü şeylerin olduğunu.


Kahve falında çıkan iyi şeylerden biri gerçekleşmek üzereydi ama diğer çıkanlar önemliydi, onlar gerçekleşecek miydi, zaman fark etmez gerçekleşecekse ve umduğu kişiyse beklemekteydi.


Umduğu gibi olmadı. Hiçbir şey...