Hasretin savurduğu rüzgâra karşı yazıyorum
Yüzün zihnimde mahcup bakışını resmediyorum
Elimde kalem, sana senden daha güzel kurulacak bir cümle var mı?
Bilmeden yazıyorum…
Gözlerinin maviliği aklımın odalarını hapsetti
Bir gülüşünü, bir de gidişini unutamıyorum…
Sensizliği düşünmekten bitkin
Seni düşlemekten halsizim!
Sönmüyor sigaram ve yanmasın diye benim gibi
Kibrit taşımıyorum yanımda…
Yokluğunda sigara bile keyif vermiyor insana
Ama yokluğunda sevgilim
Onunda payına sönmeden yanmak düşüyor
Tıpkı benim gibi…
Seni kaybetmek çok ağır geliyor sevgilim
Kokun burnumda, nefes alışını hissediyorum
Özlemin yaktığım sigaramın dumanı kadar yakınken
Seni affedebilme ihtimalimden korkuyorum…
Dermanım kalmadı!
Sigaram gibi bende sönmeden yanıyorum!
Sırtımda gücümün yetmediği ağırlığın
Sırtımda hâlâ kanayan
Ve hatırı sayılacak kadar derin izlerin
Ayrılığın yükü omuzlarımda
Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim, biliyorum!
Sevgilim! Bazen tüm bildiklerimi unutmak istiyorum...
Yaptığın hataların karşılığı söndürülemeyecek bir yangını başlatmaktı
Ormana cam şişe fırlatıp kırmaktı
Belki de ekinleri biçilmeyi bekleyen tarlaya, hiç sönmeyecek sigara atmaktı
Yangını başlattın bir kere...
Tıpkı sigaramı yaktığın gibi
Tıpkı içimi söndüremediğim gibi
Sevgilim! Bedeli ben olan hatalar yaptığını kabullenemediğim gibi...
Yangını başlattın bir kez yüreğimde
Savaş alanıydım tahrip edilen
Belki de
Mahşer yeriydim kıyameti koparılan
Ormanda ki ağaçtım bazen, bir cam parçasıyla küllenen
Ve belki de
Çiftçiydim onca emeği görmezden gelinen…
Belkisi olmayan bir yangın başlattın yüreğimde
Başlattığın yangın hiç sönmeyecek
Ve seni hiçbir zaman affetmeyeceğim, biliyorum...