Bak yeniden gündüz, yeniden bahar ve güz. Sen öyle boylu boyunca yatıyorsun hala, yüzünde geceden kalma sarhoşluğun gülümsemesi... Ne zaman vazgeçeceksin bu yaşamdan, ne zaman düşeceksin ölüm derdine? Heyy! Sana söylüyorum: kalk ve beni dinle. Kesip atman gerek artık o yaralı bacağı, kesip atman gerek, kestiğimiz gibi bir ağacı. O kadar zor, o kadar bizden ama yok oluveriyor işte. Kaldır kafanı da bak, ölüm ne kadar yakın ve gökyüzü ne kadar mavi. Kahrol, üzül ve acı çek, artık kimse hak etmez bu kadar saadeti.