Ben ellerimi yıkarken şafak vakti avluların sessizliği indi avuçlarıma

Uykulu ve soğuk yemiş yüzümü hatırladım

Kimsem yokmuş gibi bakmış olabilirim sana

Öyle değil

Ben uykuluydum sadece ve soğuk yemiştim biraz

Bir uzaklık gelip yerleşmişti kucağıma

Ve bir çocuk anlamıştı beni, hiç kimsesi olmayan.


Beni boş bir avlu sarmıştı

Ellerimi temizlemeye yetmiyordu çeşmenin suyu

Daldığı noktadan ayıramıyordum gözlerimi

Bir de uykulu olduğumu biliyordum, ağrılı ve uykulu

Şimdi uyursam arkandan bakamazdım

Senin arkandan bakmak bir karanlığı tanımaktı

Mumun yerini bulmaktı arkandan bakmak, ışıklar kapandığında

Durmak anlamaktı, duruyordum

Duruyordum ve böylece ben

Bir vedayı anlamış oluyordum.