Merhaba sevgilim.

Bugün yine beni beklemiyordun

Köşebaşında.

Her gün yürüdüğüm

Aslında yürümediğim

Hiç adlı sokakta.

Durdum yolun ortasında.

Bir sola, bir sağa

Baktım iki duvar arasında.

Baş harflerimiz

İlk günki gibi dans ediyor

Ahenkle.

Sağda duvar yoktu

Diyeceksin.

O görünmez duvarı

Ben yarattım sevgilim.

O dut ağacı önüne

Koca bir duvar ördüm.

Ağacın dibinde

Masumca sevişen çocukları

Özgür bıraktım

Gözlerimdeki esaretten.

Sonra belleğimde bir netlik.

Gözlerimde can bulan

On yaşlarında iki çocuk.

İşaret parmakları uzanıyor

Küçük kan pıhtıları ile.

Masumiyet hali

Gülümsemelerle.

Uyuştu sanki tüm bedenim

Soluğum varla yok arasında.

Belli belirsiz bir çocukluk anısı

Eksik bir yapboz parçası gibi

Tamamladı geçmişimizi.

Sanki o lanet gün

Yasak olduğumuzu biliyor

Birbirimize.

Kanatıyor parmakları.

Parmaklar buluşuyor

Sükunet içinde.

Farz olmuşça bir batıl

Bir kan kardeşliği uğruna.

Doyasıya olsun diye

Birlikteliğimiz.

Ezelden başlayıp,

Ebediyen ayırmış bizi oysa.