kırmızı ojelerinle çiğnedin bu kumsalın güzellik algılarını.

yaşın yaklaşık bir buçuk gün saati.

kaçsan, daha gençsin.

ama bir kere sormadım bunu.

çünkü ben bir centilmenim.

veya demeni istemedim "kaç sen, daha gençsin."

ve çakmağını ödünç aldım.

durgun, sıcak bir akşamüstü deniziydin.

ben girmek istedim.

pürüzsüz bir müzik çalıyordu çirkin gazino hoparlörlerinden.

eşlik ettik nakarata.

gülümsedin saçını toplarken.

ne güzel yakıyordu güneş.

gözlerin yeşil diye mi aldım geç iznini bilmem.

peki ya sen vur iznini?

tereddüt ederken ben, "arada güzel şarkı çalabiliyorlarmış demek ki." dedi.

ya bana söylüyordu ya şizofrendi.

ya da yazar filan.