Yavuz Köktaş tarafından kaleme alınan ''Modern Dünyada Müslümanca Düşünmek 1'', ön sözden sonra yirmi ayrı bölümden oluşmaktadır. Yazar; girişte, kitabı yazmadaki maksadını açıklayarak modern dünyada Müslümanlar konusunu ele alırken, nasıl bir zeminde hareket ettiğini ortaya koymaktadır (s. 13-24). Birinci bölümde, “Allah” üst başlığı altında Allah tasavvuru ve sıfatlar, Allah’ın mutlak bilen olduğunun yanı sıra adil olduğu, onun ilminde değişiklik olmayacağı hakkında bilgiler vermiştir. Daha sonra, kötülük problemi ana hatlarıyla incelenmiştir (s. 53-57). İkinci bölümde yazar, yine yüce yaratıcı üzerinden konularına devam ederken delillere de değinmiştir. Varlık, alem, nizam, psikoloji, ahlak delillerine değinip bu deliller bağlamında ''Tesadüf nedir ve kainat tesadüf eseri olarak oluşabilir mi?'' sorusuyla bu bölümü bitirir (s. 70-71). Üçüncü bölümde, insan kavramı üzerinden ilerleyerek; insanın, yaratılan bir varlık olduğu; Allah’ın, kainattaki her şeyi insanın emrine verdiği üzerinde dururken, insanın özgür bir varlık olmasından dolayı iradesi olduğu ama bu iradesindeki özgürlüğünün sınırsız olmadığı hakkında bilgiler verir. Kitapta bu şekilde daha pek çok konu ele alınırken son kısma gelince; yazarımız, burada Ehl-i Sünnet kavramına değinerek “Bir iddia: Ehl-i Sünnet her mezhebi içine alır” başlığı ve bu başlık hakkındaki fikirleri ile kitabının birinci cildini sonlandırır. 

 

Okuduğum kitaptan hareketle modern dünyada bir Müslüman'ın nasıl olması, hangi hususlarda nelere dikkat etmesi gerektiğini açıkça anlamış olmakla birlikte, bu hususta birkaç düşünce belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum: Düşünme, bir zihinsel işlemdir. Bu zihinsel işlem, simgeler kullanılarak yapılır. Varlıklar ve olaylar, bu şekilde anlam kazanır. Düşünme; söz konusu varlıklar ve olguların simge ve sembollerini kullanarak zihinsel görüntü, kavramlaştırma, karşılaştırma, soyutlama, sonuç ve yargı süreçleri ile oluşur. Dolayısıyla insanlar; varlıklar ve olgular arasında bağ kurarken bu süreçten yararlanırlar.


İnsanlar; tarih boyunca, düşüncelerini başka insanlara ulaştırmak ve onları kendi düşüncelerince şekillendirmek için tutarlı bir düşünce sistemi kurmaya çalışmışlardır. Peki, bu bağlamda, şu soru akıllara gelebilir; Müslümanca düşünme için gerekli olan şart, acaba Müslüman olmak mıdır? Diğer bir deyişle, Müslüman olmak, Müslümanca düşünmek için yeterli midir?


İslâm hakkında bilgi sahibi olan herkesin hatta her Müslüman'ın İslâmî bir düşünceye sahip olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü İslâm’a göre düşünmek, İslâm hakkında çeşitli bilgiler elde etmekle gerçekleştirilemez. Bu durumda Müslümanca düşünme için gerekli olan şartın, İslâm’ın ruhunu ve maksadını da anlamış olmayı ve hayatı bu çerçevede gerçekleştirme çabasında bulunmayı gerektirdiğini söyleyebiliriz.


Burada Müslüman filozoflara yapılan tenkitleri -özellikle de Gazalî’nin yönelttiği tenkitleri- dile getirebiliriz. “Filozofların Tutarsızlığı” isimli eserinde Gazalî, genel olarak onların eşyaya dair yaklaşımlarını İslâm-vahiy merkezli bulmaz. Bundan dolayı ürettikleri düşünceleri, İslâmî düşünce olarak kabul etmez. Samimiyetle Müslümanlığını ortaya koymak isteyen kimselerde bile İslâm’ı kapitalizmle veya sosyalizmle bir arada düşünmek eğilimlerinin salgın halde bulunması, günümüzde onu bu ''izm''lerden biriyle terkip ederek düşünmek, neredeyse moda haline gelmişken, İslâm’ı sadece ve sadece kendi bağlamı içinde düşünerek ona teslim olmak, önemsenmeye değer bir olay sayılmalıdır ki yazarımızın kaleme aldığı eser, tam da bu bağlamda pek çok soruna cevap teşkil etmektedir. 


Prof. Dr. Yavuz Köktaş’ın; içeriğinden az çok bahsettiğim ve kapitalizm, sosyalizm gibi algıların oluştuğu modern dünyada Müslümanca yaşama konusunda önemli katkılar sağlayacağını düşündüğüm ''Modern Dünyada Müslümanca Düşünmek 1'' kitabını, özellikle hâlâ İlahiyat Fakültelerinde öğrenim gören veya mezun olmuş kişiler ile tüm Müslümanlara tavsiye ederim. Çünkü böyle hassas bir meseleye doğru açıdan bakmak, meseleyi kavrama yolunda atılacak önemli bir adımdır.


Yavuz Köktaş, Modern Dünyada Müslümanca Düşünmek 1, İstanbul: Rağbet Yayınları, 2018.