Onlara bir kapı verdim,

Gittiler.

Ya çok sıcak bir zamandı,

Yada ayazdı.

Onlara yanaklarımdan törpülenen tuzlar verdim.

Kimi rüzgara bıraktı,

Kimi toprağa.

Eşeledikçe bulunurum sandım.

Ellerim durup dururken kendini hatırlatan bir şarkı gibi gidip geldi

Bulunamadım.

Çokça zaman geçti, yazamazsam affet.

Yollar, yılgın gözler bıraktı yüzüme asılı.

Şimşek gibi içime çakılan korkuları avuttum.

Çok bildiğimi sandım yanıldım.

İyi yahut kötü anıldım.

Kaybettim.

Oyunlarından atıldım.

Çokça zaman geçti, yazamazsam affet.

Yüreğim sorumluluğu bıraktı.

Gözlerim istifa etti ağlamaktan.

Böylece içimdeki ateşi fark ettim.

Sönen yangınları da ben harladım.

Yaktım, yandım.

Bildiğim, yanıldığıma değmedi.

Çokça zaman geçti, yazamazsam affet.

İçimde altı çizili bir kaç sözcük

Kumlu ve sıcaktı.

Ben döndürdükçe bıçağı,

Derimde oynaşan anılar kendini kızıla boyadı.

Bu sokak çıkmazdı.

Bu can çıkmazdı.

Çıkmadık candan umut kesilmezdi.

Çokça zaman geçti yazamazsam affet.

Cümlelerim bütünden yola çıkmadı.

Hepsi birbirinden bağımsız yaşamlardı

Geçmiş unutulası bir zaman dilimi olamadı.

Girip çıkıp kurcaladım odaları,

Toplayan toplaya

Hüzünleri buldum.

Yokmuş insanın kendinden başka düşmanı anladım.


Bir gün kuş olmayı düşündüm biliyor musun Canım?

Hafifledim, duruldum.

Uzun zaman oldu, yazamazsam affet olur mu?