Yayın hayatına kısa bir süre önce başlayan Edebiyat Atölyesi Dergisi, her sayısında yazarlara yol gösterici olmayı hedefliyor. İlk sayısından itibaren "Şiir yazmanın incelikleri'', ''Öykü nasıl yazılır?" gibi konuları dosya konusu yaparak okuyucusuyla buluşuyor. Barış İnce'nin genel yayın yönetmenliğini yürüttüğü dergide, Şükrü Erbaş, Haydar Ergülen, Fadime Uslu, Altay Öktem, Ahmet Büke gibi ustalar bilgilendirici yazılarıyla ışık oluyorlar. Dergi, her sayıda belirlenen dosya konusunun yanında ise, yazar adaylarından gönderilen yazılara da yer veriyor. Diğer dergilerden ayıran nokta ise, gelen bu yazıların Barış İnce, Fadime Uslu; şiirlerin ise Altay Öktem tarafından değerlendirilmesi. Yazarlar düşüncelerini, yazıların hemen altında belirtiyor. Böylece artılarını ve eksilerini görme fırsatı oluyor. Ulaşmamız pek mümkün olmayan yazarlar ya da atölyeler bu dergiyle kapımıza kadar gelmiş oluyor. Bu yüzden diğer dergilerden farklı bir konumda yer alıyor.


Üç ayda bir yayımlanan derginin yeni sayısı bu ay başında çıktı. Dosya konusu ise "Öykü nasıl yazılır?" olarak belirlendi. Bu sayıda öykü yazmanın incelikleri, öykü yazmanın teknikleri örneklerle gösteriliyor. Ödüllü öykülere de yer veren dergi, yolun henüz başında olanlar için güzel bir kaynak oluyor.


Hakan Akdoğan, ''Kurmacanın Kurmacası'' başlıklı yazısında şunlara değiniyor:

"Yalan olduğunun bilincinde olan kurgu, gerçek olduğunu da iddia etmez, hatta üstkurmaca gibi bir alanı da icat ederek okura yalan olduğunun vurgusunu kurmaca içinden fısıldar. Üstkurmaca bir oyun alanıdır ancak bir icat değil, keşiftir. Yazının kendisini sorgulamasıdır. Anlatıcı, karakter ve yazar üçgeninde oluşan kurguya okuru da dahil ederek hem sanatsal alanda hem de yaşamda konumunu sorgulatma noktasına gelir."


Onur Orhan, ''Yazmak Felakete Başkaldırmaktır'' diyor:

"Felaket, falaktan gelir. O, çarktır; bahtın çarkı, talihin çarkı ve o, yaşamın çarkıdır (Samsara), bir döngü. Felaket biteviye o çarka tabi olmaktır, bir nedenselliğe (Karma) mahkûm olmak. Felaket, o çarkta, bir yanılsamadan (Maya) diğerine sürüklenen ve böylece yanılsamaların nedenselliğinde yiten ömürdür.''


Bunların yanı sıra, senaryoya dair yazılar da yer alıyor. Bakıldığında çok yönlü bir atölye işlevi görüyor dergi. Mahir Ünsal Eriş, Bülent Emrah Parlak da güzel birer söyleşiyle derginin bu sayısına konuk olmuş.


Tabii, konu öykü yazmak olunca akla gelen ilk yazar da Sait Faik oluyor. Sait Faik de bu dosyanın, en önemli konusu olarak yer alıyor.


Kaynak:

https://www.edebiyatatolyesi.net/




Hazırlayan: Burak Akbaş