Bir gün seni anmasam

Göğsümün boşluğu doluyor gövdeme.

Tanıdık bir hatıraya koşuyorum yalın ayak

Sözlerin gözlerinde ışıdığı

Kaldırımların, bulutların

Senden geçip sende durulduğu

O yıldız tozu zamanlara

Yaşamın ilk aydınlığına yeniden başlıyorum.


Kirpiklerinin üstünde iki çizgi

Dünyanın ortasında bir mavi göl

Sözlerin bir özgürlük kubbemin içinde

Sarı zamanlardan iki bukle dökülen salkım saçak

İnsanı kendine barıştıran pembelik

Göğüslerinden diline süzülen kırmızı deniz...


Bileklerin sonra, kısa savaşlar kadar uzun

Avuçlarında küllenen serçe kanatları

Bir coğrafyanın neşesi yüzünde

Karanlık sokakları ısıtan hayat

Gönül sözüm, can evim, sevgilim

Aşk, ayrılıkla bir yazılırmış

Bunu da sen öğrettin çizgili ömrüme.


Seni uğurlayacak canım kalmadı

Bir puslu kışın ardından

Yeşerip yine sana dönüyorum...