Bu sayfaya içimdekileri dökmek için yazıyorum, sana. Bugün kapıyı açtığımda evimde seni hissettim oysaki ne uğramıştın bize ne de evin yolunu bilirsin. Garipti. Belki de o an sadece senin olmanı istedim, sadece seni... Bizi, bazen kırılıyorum sana, bana yaptığın öylesine ufak uyarılara ama ne kadar içimde tutmak istesem de (iyi ki tutmuyorum) olmuyor. Uyuyamıyorum, düşünüyorum saatlerdir. En son çareyi burada buldum. Yazmakta, bizi sayfalara dökmekte. Kendimi bazen okuduğum romanların içinden bir parçada buluyorum. Zeze kendini küçük bir portakal fidesine atfetmişti, ben ise sen için. Bir Şeker Portakal'ında. Belki de benim şeker portakalımda sensindir ama sen gitme. Başarabiliriz. >3

İyi ol bebeğim. Günün birinde, gelecekte, bu normları yıkıp hayatı bırakmayacağız.


Sevgilerle...