Yazmak, her şeyi hemen yazmak istiyorum. Biraz hislensem atasım geliyor dışarı. İçimde dursa büyür, büyür, bana yer kalmaz. Oysa yazmak çok güzel. Aklımdan geçenleri kilitli bir kutuya koyup saklıyorum yazarken. Hem benimle hem de benimle değil. Yüküm azalıyor. Azaldıkça çoğalıyor yazmak istediklerim. Bir nevi özgürlük yaşıyorum hiç yerimden kımıldamadan. Tutsaklık nedir? Yer değiştirmemek mi yoksa yer değiştirirken bile zihninden bir adım bile uzaklaşamamak mı? İşte ne zaman yazsam dökülür satırlara parmaklıklar. Kimle konuşursan konuş, hatta kendinle bile konuşsan cımbızla seçersin kelimeleri ve korkarsın kırmaktan, kırılmaktan. Oysa yazarken kötü biri olmaktan korkmadan, kendini kandırmadan ve kimseye hesap vermeden yazarsın. Saf dürüstlük vardır. Dümdüzdür, eğrisi olmaz. Ne kadar dürüst olursan o kadar iyi yazarsın. Yazıyorum öyleyse...