Yazmak istedim,

yazımsal hatalara takılmaksızın.

Ölümü yazmak istedim;

ölüm, bir kuş misali kanat kanat

ve yaşam...

Yaşam desen kıt kanaat.


Mülteci bir çocuğun avuçlarını yazmak istedim,

trafik ışıklarında canınıza yapışan.

Bir cam olsaydı yüreğim,

çatlardı avuçlarının kederinde.

Ve kahrederim içten içe

bu kadar ''bağışlayan, esirgeyen'' olmasaydın diye.


Yazmak istedim,

yazımsal hatalara takılmaksızın.

Korktum, anlamayacaksınız diye.

Anlamayın da zaten hatalarım olmaksızın.


Yazmak istedim,

çağımız yalnızının yılgın mesaisini.

Hayallerinin o sonsuz

fakat hep aynı yerden başladığı mesafesini.


Çocukken de kanmadım gökkuşağı hikâyelerine

ve hiç cezbetmedi beni renkler.

Çünkü sertti sokağın iklimi,

yağmurun grisine âşıktım.

Yazmak istedim,

gri çocukluğumun büyüdükçe koyuya çalan hâlini.