Başlamak zor gelir bir an,

Yazmak için bulsam da zaman.

İçindekini dışa vurmaya korkan,

Gözyaşları içine doğru akan,

Tarifsizce bitkin, ışıkları kaybolan,

Kalbi sükut etmiş, atmayan;

Yeminini bozmuş emekli bir kahraman,

Var idi hayallerimde, gözümü boyayan,

Dökülmüş şiir yapraklarını toplayan,

Mısraları hayalleriyle koklayan.


Fısıltılar gelir hep, durma dayan!

Güneş çekilsin yolundan,

Aya doğru küfret yalandan.

Kundaktaki ilk geceni an.

Mezarda üstüne dökülen sularla ıslanan,

Sen değil misin ölüp tekrar doğan?

Al kalemini masaya dayan.

Bir kedi mırıldanmasını duysun okuyan,

Şansın varken yazmayan,

Yitik ve adı unutulmuş biri olmadan.

Gelecek, bugünün olmadan,

Verdiğin nefes daha soğumadan,

Yaz, yaz ve halkını duymayan,

İnsanın kalbine dokunmayan,

Bulduğu hayatı yaşayamayan,

Biri olmadan.


Kaderini kendi ellerinle yaz bu satırlara, anlayan

Birileri duyar sesini, hayatın anlamını arayan,

Meraklı gözlerle sana tutunan,

Sesi titreyerek de olsa yazdıklarını okuyan.