Avamın esrarengiz kokusundan bî haber güller, bülbüller
Engin bozkırlara dolan serçenin kanat çırpışlarıyla dinliyorum gökyüzünün arşa uzanmış tılsımını
Seksen bin âlem içinde açan gonca mutluluk doluyor seher yeline,
uzaklardan gelen bir yabancının ayak sesleri
Güneş ufukta nazlıyken, aydan geriye zifiri karanlık kalıyor ıssız yerde
Alnımın ortasında bir nişancının tüfeğinden kalan nişane
omuzlara yüklenince söz, gayrısına ne gerek