Sisli gecede

Bilinmezlik koynundan yazıyorum

Ağaç hışırtıları ilişiyor rüzgarla kulağıma

Soğukluk çarpıyor yüzüme keskin bir bıçak misali

Ayakkabılarım altında bir sürü yaprak feryat ediyor

Ezilmişlik yakıyor canımı onlara her bastığımda

Ama bir yandan ruhumu dinlendiren melodi gibi geliyor

Benliğim bu ikilemde kendine kızarak çıkış arıyor

Beynimi başka şeyler düşünmeye zorluyorum

Şarkı söylemek geçiyor aklımdan


...

kendine iyi bak deme denmez saçma

kendime bakarım elbet sen hiç korkma

kendine kalıyor insan eninde sonunda

...


Kaldığım kendime dönüyorum yine

Az önce ezdiğim yapraklar gibi varlığım

Oradan oraya savrulup durmuş

Bir soluklanmak istediği vakit

Kendini başka güçler sebebiyle parçalanmış bulmuş

Şimdi diyorum

Göm kendini yeniden toprağa

Kendine iyi bak bu kez

Yeniden başlat döngüyü

Bir ağaç dalından savrulmak değil sonun

Her düştüğünde doğ yeniden


Daha bir istekli basıyorum yapraklara yürürken

Hepsi yeniden doğmak için kendine sebep bulsun diye

Parçalanıp parçalanıp yeniden karışsın toprağa

Ve yeniden doğsun diye...