"Siz sadece kendi memleketinizde bir hayatınız olduğuna ikna olmuşsunuz, bu yüzden de böyle acılar çekiyorsunuz. Talebeler sık sık 'İnsanların ulaştığı yerde Seizan vardır,' diyen şiiri söyleyemezler mi? Bir kereliğine benimle birlikte Hanyang'daki evime buyurun. Eminim yaşamak güzel şey diye düşüneceksiniz."
(sayfa 21)

"Memleketimizdeki insanların düşüncelerini neden bu kadar kafanıza takıyorsunuz? Anlamsızca memleketindeki insanların saygısını kazanmaya çalışan birine sahte ahlakçı denmez mi acaba? Konfüçyüs'ün Konuşmaları'nda, Köyünde popüler olan sahte bir bilgin, erdemi baltalayan bir hırsızdır, diye yazılmıştı, öyle değil mi?"
(sayfa 22)

İnsanoğlu hayatı boyunca insanların aşkı ve nefretinden acı çekmek zorundadır. Bundan kaçmaları mümkün değil. Tahammül edip sadece sıkı çalışın. İlim olağanüstüdür ancak pervasızca davranıp ermişliğiyle gösteriş yapmak korkaklıktır. Ayrıca işleri bu kadar ciddiye almayın ve hayatı sevin. Kederlenin ve hayatınızın geri kalanında kendinizi dünyaya kaptırmayı deneyin. Tanrı, en çok böyle insanları sever.
(sayfa 26)

İnsanın hayatı harabeye dönmeye başlayınca, ister istemez herhangi bir kehanete sarılası geliyor.
(sayfa 41)