Söğüt ağacı yüreğin
kar, boran, fırtına ve sıcak ve ayaz dinlemeden
yemyeşil kalmayı bilirdi
dört mevsim
bilirdi soluğundaki kuş
neşenin cıvıltısını tutturmayı
söğüt yapraklarının rüzgarla
bezediği ninnilere öykünerek
Seninle aşkı yeniden tanımladım
en gümbürtülü ses tonuyla
aşk sözcükleri yayılınca ağzından
söğüt ağacından yükselen bir kuş
havalanır sanırdım içimde
anladım kuş sandığımın
soluğundaki kuşun bir cıvıltısı olduğunu
Gözlerin keşfedilmemiş bir madendi
onulmaz göçükler yaratırdı ruhumda
bendeki taşranın
karanlığı kadar geniş
yıkılmış köylerin ürperten tedirginliği...
İçi çiçekli eski bir kutuya konmuş yaşamın
söğüt ağaçlarının gölgesinde öğle uykuları
söğüt ağaçlarının
dört mevsim yeşil kalan
-yüreğini andıran- yapraklarının arasından
ağacın kavuğuna vardım
kavuğa doldurdum yüreğimde ne varsa
doldurdum fışkıran kızıl aşkımı,
köpüren sevdamı, ciğerleri dolduran sıkıntıyı,
yumruğumu sıkılaştıran öfkeyi
ve korkularımı ve zaaflarımı
bütün bu duyguların altına sakladım
yeşil söğüt yapraklarından kuleler yaparak
Buğulanmış kederlerin buhranlarından
bıçkın birer çocuk gibi dalıyoruz
ahenkli nahif umutlara
yeşile susuyoruz
söğüt yeşiline
suskunluğumuz
yeşil bir yürek katıyor
kin ve irin kokan griliğe
yeşil bir yürek!
Dört mevsime, nahif aşklara, tedirgin pusulara...
Bezgin ıslanmış gecelerin içinden
beliren bir fışkındım.
Gecenin serinliğini alıp
göz kamaştıran sabahlara daldım
yeşil bir yüreğe dokunmak için
Öyle ki;
körleşmişti aynalar
aynalara bakmaktan
Şimdi bu şiir
kendi onuruna sahip çıkarak
geliyor sana
halka halka yayılıyor yakamoz denizde
kordonları atıyor saatlerin
nabzın tıkırtısına dayanamayarak ve
dağların gölgesindeki esmer çocuklar
yeşil yüreğini selamlıyor
kuşluk vakti.
Celali
2021-11-11T23:46:07+03:00Teşekkür ederim.
Mısra Ergök
2021-11-11T23:45:26+03:00Gerçekten güzel bir şiir.