Beni yalnızlığımdan ayırma ne olur. Yıllanmış gözyaşlarımı gün ışığına çıkarma. Bazen oluyor dilim tutuluyor, gözlerim göremiyor. Gün geliyor anlayamıyorum neler oluyor neler bitiyor. Sonra birdenbire bir şey oluyor. Acımaya başlıyor ne varsa ruhumda. Bulut ışığın önünü kapatıyor. Karanlıkta kalıyorum. Anlattıklarımı anlamıyor kimseler. Aynalara konuşuyorum. Cümleleri birbirine tutturmakta güçlük çekiyorum. Bir omuza yaslanıp değil hep yastığıma ağlıyorum. Acıklı kelimelerden ve insan görünümlü canavarlardan nefret ediyorum. Artık anladık. Tüm konuşulanlar hikayeden ibaret ve ne kadar insanla karşılaşıyorsak herkes başka insan hayatlarının beceriksiz yazarı.


Şiirler adresini kaybetti sevgili dostum. Gönderdiğim mektuplar açılmadan geri dönüyor. Kendiyle konuşan bir deli sayılırım bu aralar. Birbirini döverken dalgalar, düşüncelerim sakince yerlerini alıyorlar. Abartıp birbirlerine yer veriyorlar. Zihnimdekiler bile saygıya çok önem veriyorlar. Anlar mısın bilmem (!) Ne kadar çok değişiyor her şey. Saklandıkça daha çok yakalanıyorum. Saklamadan, korkmadan şiirlerimi bağırmak istiyorum. Sustursun beni sarı günler. Ha unutmadan!


Ruhum benim.


Yeşil eriğim.


Nasılsın?