yeşile gittiğimiz yolda
yaprak çıtırtıları bir mevsim
sonbahar bizi bekliyor
hiç beklemediği gibi
size seslenmeyi unutmuşum. ne demeliyim ki belki bir olgu belki de yalnızca durum. ama kalıplara
sığmayanından tabii ki. yüz üç seçeneğim oldu hayatımda ve ben bu seçeneklerle kaç yaşına geldim
kim bilir. hislerim yerli yerindeydi bir zamanlar hatırlıyorum. ama dolaylı tümleçleri bir türlü
kafama yerleştiremiyorum ve neye gidiyor bu zaman nereden geliyor anlamlandıramıyorum.
belki sizden gelip size gidiyordur, belki de benden gelip size gidiyordur. tabii ki bunlar güzellemelerden
ibaret. ne rahatlatıcı bir durum var ortada ne de kavga edecek bir durum. arasında bir yerdeyiz biz her zaman.
aslında gri gibiyiz biliyor musunuz? gri... yolda kalmış ve sokak çocuklarının rengi. sokak bir anne değildir
ve çocuğu olmaz derlerdi her zaman. ama birinin veya bir şeyin çocuğu olmak için illa onun bir anne olması mı gerekir?
mevsimlere gereksiz anlamlar yüklüyorum ben. mesela sonbahar sarı derler ya bence yeşildir sonbahar. ilkbahar da keza öyle
ilkbahar da yeşildir. hatta yaz bile yeşildir. inanmayacaksın ama kış da yeşildir bana göre. bilmem belki de kafam fazla
yeşil çalışıyordur.
hatırlamaya başladığım ve hatırladıkça unuttuğum bir durum daha var efendim.
yeşile gittiğimiz yolda
yaprak çıtırtıları bir mevsim
sonbahar bizi bekliyor
hiç beklemediği gibi