Bazı şeylere ihtimal yüklerken zaman onları söndürüyor. Hatırlanıp hatırlanmadığınızı duymaya ihtiyacımız var zaman tarafından. Aklımda bazı takıntılar var. Hatırlanmanız bile kusursuzluğunuza bağlı. İyi hissetmediğinizde veya kusursuz veya vazgeçilmez; kendinizi saklıyorsunuz. Unutulmuş olmak daha iyi geliyor. Kendinizi hatırlatacak her adımı erteliyorsunuz. Sizi hatırlamasını bekliyorsunuz, bir şeyler yapmasını; zamana rağmen, unutulmuşluklara rağmen. Ama bir değişim için de daha da kusursuzlaştığınız anı bekliyorsunuz. Her şeye rağmen adım atamıyorsunuz. En ufak bir adım ne kadar kötü olabilir... Kendimizden daha iyilerini her anlamda bilmek, görmek ortalama oluşumuzu bize kötü gösteriyor. Neden her şeyi kusursuzlaştıralım ki?

Saklanan olmaktan ziyade eleştirilen, hatta belki gülünen olmayı tercih ederim. Çünkü sıfatlardan ziyade insanız.