sürtündükçe avluya ayaklarım iknadan arta kalan bir cadının kuşandığı

üçüncü parmağın kırığı batıyor omurgama yine de süzülüyor meşrutiyeti aşkın

kaç odası boşsa ve kaç odası yanmışsa gerdandan uzuyor bir cumhuriyet

saçlar balkonuma uzanıyor aniden

şimdi beni bir dikenle yontmalı güneş ve süpürmeli kucağımdan tüm kabusları

tüm kabusların sırtı kambur ataları

menevişli bir yara var kaburganda biliyorum

biliyorum yuvarlak acılarla seslendin köşeli bir hayata

şimdi yetmedi mi öylece durmak bir basamakta

yetmedi mi okyanusa doğru haykırmak.