Susmaların takılı kaldı aklıma. Yağmurlar ıslatamadı kör dudaklarını. Yürürdük kulaklarımıza dokunmayan sözsüz şarkılarla. Gülerdik yağmurlara şemsiye açıp kaçışan çocuklara. Deli gibi dönerdik, dönerdi dünya başımızda. Özüydük özgürlüğün. Yitik bir kentin ikiziydik. Beraber ağlattık bulutları, sırtımızı bıçaktan sakınmadık. Acıyan canımızı katık ettik kimsesiz soframıza. Gülüşümüzü harmanlayan güneşi bekledik. Sonra bir sabah doğmayı unuttu gün. Ayarı bozuk dünyanın iki ayrı kefesini mesken edindik. Durduk. Altı delik ayakkabılarımız yoktu, aç kaldı kaldırımlar. Biz, yitik bir kentin ikiziydik.