Olmayan yerlerden uzanıyorum sana

Bundan varlığımın acıması

Bu kaldıramadığın bir dans ben'im


Durgun bir kelimeyim yığınla

Kalamamak bundan


Ki fevkalade zaman

Tükendiğim

... gittikçe kuvvetlendiğin

Köklerin haklanmış yaşama


Kaydı tutulmadı

Saatler saydığım kiralık bir ev

Sıkışılan koltuk

Manzara edepsiz aşıklar

Ve hayli edepsiz sokaklar

Biz de dahil


Zihnim bulanık bir maddeyi içerir

Zırh gibi giyindiğim sana


Ve giyindiğim aşkı tüketirken

Duyuyorum

Yıldızlı bir geceyi, duygularını duyuyorum

Mavinin beyazla karışırken kayboluşunu

Ve müthiş bir anlaşılmazlık duygusunu


Sıkıcı yerlerden aldatıyorsun

Terapotik bir yanılsama aşkın

Kendi karanlığını bir ben sergilerim sana


Toplumsal bir yara olmayışını

Sürekli toplumsal bir yara oluşunla duyarken

Yanlış sabahlara uyandığını...


Etraflıca kendine sarıl

Bu haklayacak bizi


Seni şair yapacak sabahları makul olmayan bir yerden tüketiyorsun

Beni aşık edecek akşamları


Ama işte


Kaldı, sevgilim

İstanbul'da sonbahar ve edilmemiş bir dans var.