hadi uyan ismail duvarları boyayalım

zifiriden kurtaralım şu dört parçayı

pazar değil bugün

uyan da hiç olmazsa şu duvarları kurtaralım 

bir çağın katranından


varsayalım yokum demekle olmaz ismail

duvarları da yok sayamayız

her şey gerçek 

ve duvarlar kurtulmak istiyor


burada kalp tutulması yaşıyor insanlar ismail

manadan uzak sevgileri benimsiyorlar 

boyamayı düşünmüyorlar katran tutmuş duvarlarını

hiç olacak iş değil

biz içelim ismail

yok saysınlar bizi

konfüçyüs'ten alıntılar yapıp

sahtekarlık olarak saymadan tanrının elini

ferhan ağabeyi analım

gökyüzünde buluşalım hep beraber

içelim ismail uyan


hayat garip bir yerde sallanıp duruyor

savrulmaktan öteye gidemiyorum 

sıkıntılıyım şu günlerde

ziyan olan bir çok şeyin ardında duran zerreyim

pare pare düşüncelerim

toparlanmıyor 

her günüm bu şehirle ayrılık anıyla dolu 

biriktiriyorum onları

zamanı gelince kusmak için ismail


park duvarlarına içli cümleler yazmak geliyor içimden

-maradona é immortale.-

sprey ziyanlığına başvurmak istemiyorum

-ferhan ağabeyi va-t-il mourir, mes amis- ?

salıncak kırık

tahterevallinin vidaları gevşemiş

çardaklar pis, bira kutuları ve fıstık çöpleriyle dolu

ferhan ağabey öldü İsmail

_una frase dolorosa come un gol segnato al 90'-


yok sayın bizi

benle ismail'i

bekleyenlerimiz var düşten

ben giderim

ismail'e de boşa zaman harcatmayın

yok sayın ismail'i