Yazmak için en uygun zamanı seçmenin hazzı ile ağır ağır evinin yolunu tuttu yorgun adam.

Ama hiç bir şey yazmadı, yazamadı.

Ne yazabilirdi ki?

Elinde yitip gidenlerden başka ne vardı.

Ne vardı ulan bu kadar kaybedecek!

Haykırışları duyuyor musunuz?

Yoksa sizde kulağı işiten sağırlardan mısınız?

Onca yok olmuş hayat.

Yarım kalan hayaller.

Belki tamamlanmamış mutluluklar.

Bitmemiş, sonu barışa daha varmamış kavgalar...

Anlamıyorsunuz değil mi?

Ben bunların hepsini içimde besliyorum.

Derin bir nefes....

Yeni bir hayat..

Başlamaya gücün var mı deli adam?

Hem bu kez elini tutacak kimsen de yok.

Seni kucağında okşayıp uyutacak bir şefkatli göz adı verilen zehri görmeden yapabilecek misin?

Yaşayabilecek misin?