Zamanında gül yüzümüze sürülüp de
Dudağımıza çalınmamış her sevginin hesabını
Kabuksuz yaralar gibi,
Her dokunuşta yeniden
Kanayarak ödüyoruz.
Ben ve masum, yanık canlı çocuklarımın korosu
Hep bir kalpten:
“Tüm bunlara ne gerek vardı?”
“Tüm bunlara ne gerek vardı!”
Tarihin bilmezden geldiği en büyük kurbanlarız biz
Zamanın sessiz köşelerine sinip
Susmuşluğumuzdandır yalnız bu
Korkak kedilerin köşelere sığınmayı bizden öğrendiği bir zaman vardı...
Ben ve kalbine saydam kelimeler okuduğum yanık canlı, soluk sesli çocuklarım
Şiirlerin ve şiar olanların düştüğü yerden yakalayıp,
Bir yudum su vererek
Hayatta tuttuğu….
Eti ne, budu ne
Canı ne
Hiç ettiğiniz
Bir sevginin ümidiyle
Savurarak yitmiş ve tükenmiş bedenlerini
Bir acı feryadın yanık sesini
Duymazdan geliyorsunuz
Sevginize katamadığınız her zerrenin hesabını
Kimse vermeyecek
Bizden başka.
Çok yorgunum.
Ben ve masum; yanık canlı çocuklarımın korosu:
“Çok yorgunuz!”
“Çok yorgunuz!”