Çok zaman bıraktık geride, birkaç da yıl... Yorulmak için yürümek gerekir dedim, yürümüş olmak için ilerlemek. Ama biz hangi noktadayız şimdi? Konum belirtemiyorum, neredeyim bilmiyorum, karanlıktayım önümü göremiyor, ışığı bulamıyorum. Seni bulamıyorum. Orada olduğunu biliyorum ama orada olman yetmiyor. Birçok insan için yeterli sayılabilirdi bu, hâlbuki ben çok yorgunum. Artık orada olmanı değil, burada olmamayı istiyorum. Tüm kötü alışkanlıklarımdan sıyrılırken seni de zehirli bir deri gibi atacağımı hiç düşünmemiştim. Ama değişim için gelişim şart. Hâlbuki sen köksüz bir çiçek gibi solmadan yaşıyorsun. Hem hayretler içerisinde hayranlık duyuyorum hem de bu bir yere varmayacak çok iyi biliyorum. Korkuyorum ben çok. Havada asılı kalmaktan korkuyorum. Düşmekten o kadar korkmuyorum ama belirsizlik tüylerimi diken diken ediyor.
Ben bu hayatı sevmiyorum dedim. Defalarca bunu söyledim. Halbuki sevmediğim hayat değilmiş. Şimdi dönüp bakıyorum diyecekmişim gibi geliyor ama artık ben sadece ileri bakmak istiyorum. İpleri kopartmayacağım ama sanki bırakacağım gibi geliyor. Öyle de yorgunum...