Külün kül olduğu akşamlarda

Tenime kazılmış kuyuda

İnleyen bir gül bularak açılırım 

Temmuzun bıçak bilediği aralıklara

Hastayım yüzümü ayırt eden bir su tadında

Bütün dehlizler ağzıma çıkıyor 

Bütün kırmalar yankılardan büyük benim yanımda

Herkes kendi öpüşünden mahkum hayata 

Ki söylemiştim yorgun ölür 

Yağmurda kalan kuşlar


Hiçbir telvede çıkmıyorum yerimden

Mor değilim lacivert taşların yaldızlarında

Karanlığa direniyorum, hazzı iteliyorum

Tadımı bozuyor denizin kıyısındaki nar

Kimse gelip ayartmıyor çiğdemlerin açtığını

Hiçbir suda görünmüyorum tuza yanıyorum içimden

Kendime dar geliyorum 

Ki kalmasın diye üstümde bu kara yokuş tadı


Nehrin üzülmesini rüyama yamadım

Tenimde açtım en onmaz yarayı

Yorgunum şunca yaşamaktan

Nerede fuşyaysam orada bırakıyorum hayatı