Artık gelmeli beklenen

Artık yeşil mi olur, koyu mu olur,

Güllü fistanlı mı olur bilemem.

Artık sınanmış sabır, tükenmiş takat

Çöken yanak çukuru, akrep, yelkovan

Artık göz bebeklerin, el çatlakların

Sevmişliğin, susmuşluğun, delirmişliğin

Hazır karşılamaya.


Sen yine de kaynat otlarını, yut haplarını

İçine atlet, dışına cilalı bir duruş giy

Sen yine de bir şarkı mırıldan

Muhayyer makamından.

Bir hayal kırıklığı çantası hazırla

İçinde mutlaka bir el radyosu olsun

Bir de kömür kalem ve hamur silgi

Kırıklarından boyut yaparsın.


Artık gelmeli diyorum da

Ben neyin ucundan tutamıyorum

Sen neyin sonundasın

Onlar hangi mevsimin çocukları

Şunlar nerenin değirmenine su taşıyor

Yıldız tozu hikayesi de mi sanal

Yumuşak g ile başlamaya çalışan o kelime ne?


Onu da bilmiyorum.


Sen tatbikatını yap

Ağla, kurtar yapışan kirpiklerini

Aç pencerelerini,

Sakın öfkelerinin yağına su sıçratma.

Çok da fazla anlama.

Ben zaten bilmiyorum.