Büyük büyük yutkunuyorum neden mi? İçimde biriken sesler dışarıda duyulmasın da gözlerimi açmaya korktuğum bu dakikalarda gözyaşlarım akmasın.
Nasılım biliyor musun? Elimde tuttuğum bu kalem gibi bazen tüm gücümle yazabiliyorum günlerimi bazen kesik kesik. Zamanla varlığım olan günlerim mürekkep gibi silikleşiyor.
Kalabalıktan en çokta içimdeki, zihnimdeki kalabalıktan daha kötüsü hiç anlaşılmamaktan yoruldum. Umutsuz değilim hiç olmadım da sadece yaşından fazla yorgun bir faniyim. Yüreğimde taşıdığım yorgunluğumla bekliyorum. İyi de neyi, kimi?
Çoğu kez kendimi sonsuz bir ezginin içinde bir boşlukta, ya da ipsiz bir uçurtma gibi gökyüzünde savruluyormuş gibi hissediyorum.