Evrendeki en küçük odada bütün kötü duyguları ilk kez hissedenin biz olduğumuzu sandığımız anlar. Gösterişli hayatların derinliklerinin sergilendiği o odalar...
Ufalan zemin, alçalan tavan. Anlamsızlıklar, inançsızlıklar.
Zaman.
Yeşeren hisler, anlam kazanmaktadır. Bağlanma arzusu; birine, bir şeye, bir şeylere. Ama artık yemine ihtiyaç duyarız. İnançsızlık yer yapmıştır bünyeye, gitmez.
Zamana bırakınca hallolur ama artık o küçük odadaki kişi olamayız.
Abdullah Turgut
2020-06-17T01:43:25+03:00İhtimallerin korkunç imkansızlığı, zamanın sentezinde sürüklendi...