Akşam gezmelerinde saymaya başladığım yıldızlardan beklentim yoktu ilk başlarda. Belki de yalnızca onlardan yoktu. Yanımdan geçen arabalardan, insanlardan vardı tabii. Kırık cam şişeleri kaldırımda bırakan çocuklardan da... Hiç olmazsa göz göze geldiğimizde selam vermeliler diye düşünürdüm kediler için. Günaydın demek zorundaydı bana kuşlar. Bunları düşündüğüm zamanlar yatağı ıslattığım zamanlardı evet, zaten tahmin etmek kolay. Aklı başında biri düşünür mü hiç bunları? Bunların dışında daha büyük, daha önemli beklentilerim vardı elbette. Ben ağlarken gülmesinler isterdim mesela, dalga geçmesinler. Sevmiyorsam yemeyeyim isterdim o gün pişen yemeği. Ayakkabılarımı kendim seçmek isterdim ya da pembe bir tişörtle çarşıya gidebilmek. Parasını kendim ödüyormuş gibi bir şeyler almaya heveslenirdim. Kasadaki güzel ablaya parayı ben uzatmak isterdim. Bunlar da diğerleri gibi geçip gitti zaman içinde.


Beklentilerin yerini alan şeyler daha kötüydü. Derslerde uyumaya başladım ve çıkan sakallarımdan nefret etmeye. Büyüdün diyenlere karşı bir kızgınlık duydum hep içten içe. Oysa büyümek ciddi bir işti değil mi? Anlamam gerekiyordu artık söylenenleri, her söylenene inanmaktan vazgeçmeliydim. Yürürken daha az yorulmaya başladığımda anlamalıydım daha büyük yorgunluklara hazırlandığımı. Küfür etmeyi en yakınlarımdan öğrendim; sinirlenmeyi, bağırmayı, kırmayı... Büyümeyi öğrenmek en zoruydu. Ellerim artık oynadığım topraklardan kirlenmiyordu. Ağzıma biber sürünce uslanmıyordum da eskisi gibi. Şimdi yalanlar devri başlamıştı dünyamda. Çocukluk inançlarımı yitirmiş ve kaldırım taşlarını saymayı bırakmıştım artık. Hevesle beklediğim hafta sonları diğer günlerden farksızdı. Erken uyanmanın önemini unutmuştum. Gün içinde dinlediğim şarkılarda kendime yer bulmaya çalıştım sonra. Hiçbiri beklediğim umudu aşılamadı kulaklarıma. Bir şeyleri sevmeye başladım biraz biraz ve sevmek duygusu kök salmaya başladı parmak uçlarımda. Hassasiyet kapladı tüm vücudumu. Artık cam kadar kırılgandım ama cam kadar keskin değildim. Zarar verme güdüsünü hiç görmedim kendimde. Daha sonra büyüdün diyenlere kızgınlığım azaldı. Giderek alışmaya başladım bu duruma. Bugünlerde gecenin her dakikası içime diken gibi batarken sigara dumanından resimler yapıyorum gökyüzüne. Hiçbirinden istediğim mutluluk mesajları çıkmıyor tabii. Olsun.



13 Nisan 2020