Bu bir zehir di başka bir şey olamazdı. Aklımı kemiren, vücuduma dolan, her bir damarıma, hücrelerime... Akın eden, dolan bu zehirden başka bir şey değildir. Kalbimi acıtıyor, olanlar. Beynim durdu, kalbim durdu ve şu an bana hükmeden zehre yalvarışlarla acıyı hafifletmeye çalışıyorum.

Neydi bunlar?

Gerçek miydi olanlar?

Bu çekilemicek acı, peki bu acı cidden var mı?

Gözlerim den düşen her bir damlanın ateşten de yakıcı olması?

İçimdeki soğukluk?

GERÇEK Mİ BUNLAR ALLAH'ım diye haykırışlar la bağırma isteğimi bastırmaya çalışan başka bir acı ile yine karşı karşıyayım.



Ben yeniliyorum Allah'ım, bu acılara dayancak gücüm kalmadı, kendimi artık yetersiz hissediyorum. Ben bu dünyadan olamam. Ben yoruldum ALLAH'ım.


Kalbimde mahzen, en dipte ben, yorgunluktan köşeye, küçücük şekilde sırnaşmış, hiç bir yere sığdırılamayan ben.


Beyninde tümör, en küçük ve en öldürücü olan, tümörün içinde ben, kendini öldüren.