Susamışım kana kana 

Safa ile Merve arasında gidip geliyorum, gidip geliyorum 

Zem Zem demek çare değil 

Yerden su fışkırtacak tanrım yok

Yok hiç

Kimsem yok

Gökyüzü boş, bomboş 

Ve bu gece tanrılaştıracağım bir yıldız bile yok 


Kayboldum

Kendimi ararken

Aradığım şeyi unuttum, geldiğim yolu da

Yol neydi

Neydi aradığım

Bir lokma ekmek miydi yoksa şaşalı Halil İbrahim sofrası mıydı?

Halil İbrahim kimdi

Kimlerdendi

O da mı kimsesizdi? 


Çığlık sesleri geliyor düştüğüm boşluktan

Ürkütmesi gerekiyor

Kaçmam gerek oradan

Ayaklarım geri geri 

Ayaklarım boşlukta

Sallantıda


Bu sallantı ne

Nuh tufanında mıyım? 

Yoksa kendi tufanımı mı yarattım?


Çok şey istememiştim aradığım kendimdi

Kendimi bulamıyorum 

Atıldığım çöplükten kurtulamıyorum


Ne ara depreşti özlemlerim

Nereden geldi aklıma hiç sevilmemişliğim

Kim beni sevecek 


Gözlerim doluyor ama ağlamak yasak

Ağlayamam ben güzel değilim

Gülmeliyim bolca

Çenem çıkasıcaya

Güldürmeliyim de

Gitmemeliler


Bir el atın bana

Korkutmaya başladı çığlıklar

Acı acı iniltileri

Neden deyip deyip haykırıyor

Cevabım yok verecek

Kaçmam gerek

Bana bir el gerek beni inandırabilecek

Çekip alabilecek kaybolduğum rezil çöplükten


Şimdi geldi bir el Hızır'ın eli bu nerde görsem tanırım

Ama ben Hızır yetiş demedim

Ama ben yetiş ya Hızır diyemem

Neden yetişti el vermeye

Hızır git başımdan istemiyorum mitlerini, pohpohlayamam şimdi seni


Kalmadı Hızır da gitti

Koşarcasına

Git dedim kalman gerekirdi

Kal diyemem ben 

Hızır ellerin çok güzeldi

Ne güzel ellermiş sarıp sarmalasaydın keşke beni

Güçlüsün de çekip alsaydın keşke

Ah işte ben buyum! 


Ortada kalmışlığımı göstermemek uğruna çırpınıyorum

Çırpındıkça boğuluyorum

Ah şu ellerim ecelime yaklaştırıyor beni

Sevmezdim de ezelden beri


Kim sever ki ellerimi 

Bu parmaklar sevilmek için mi sanki

Teker teker kırılmak için var

Teker teker kırılmakta ısrarcılar


Al ellerimi ey tanrı

Al ellerimi ve göster bana bir çıkış yolu