Zindan iki hece,

Köpek lafta.

Sevgili köpek. Epeydir görüşmüyoruz. Zaten tanışıklığımızın öncesinde de epeydir görüşmüyorduk. Muhtemelen umrunda değilimdir. Ama yanına gelsem yine yanıma sokulacağından eminim. Bunu sevgiden mi yoksa yiyecek bir şeyler istediğiden mi yapacağından emin değilim. Umrunda olmadığıma göre beni merakta etmiyorsundur ama sana söyleyeyim ben şuan zindandayım. Hapiste. Suçumu boşver. Hem köpekler ne anlar adaletten yargı sisteminden. Hoş insanların da anladığı söylenemez.


İlk başlarda çok sıkıntı çektim bütün sevdiğim insanlardan sosyal hayatımdan mahrum olmak beni epey yordu. Ama burada düşünecek çok vaktin oluyor köpek. Düşündüm ve sevdiğim insanları pek sevmediğimi fark ettim. Zaten her gün işe gitmek dışında benim bir sosyal hayatım olduğu da söylenemezdi. Bunun ayırdına vardıktan sonra yalnızlık bana huzur vermeye başladı. Ama yinede tüm gün duvarları seyretmenin pek eğlenceli olmadığına kanaat getirdim.


Senden eksik olmasın burada bir dostum daha var Gardiyan. Adını bilmiyorum sormadım. Bunu bilse üzülürdü elbet. Bir insan senin karakterini ve kişiliğini önemsemeden seni yalnızca yaptığın işten ibaret görüyor. Gardiyanla pek sobetimiz yok seninle de olmadığı gibi. Tabi farkı gözetmek gerek sen yaratılıştan konuşamıyordun, gardiyan ise anladığım kadarıyla hayattan soğuduğu için sonradan konuşmamaya başlamış onunkisi bir seçim. Velhasılkelam gardiyanla iletişim problemlerimizi aşamadığımdan can sıkıntımı gidermenin başka yollarını bulmam gerekti. Bende hücreme kitap sokup sokamayacağımı sordum. Sokabileceğimi söylediler. Ne acayip beni fiziksel olarak bütünüyle sınırlayan bu insanlar zihnimin özgür olmasında sakınca gözetmiyorlar. Peki duvarlar fikirlere engel midir köpek? Sanırım sende bilmiyorsundur zira hayatın boyunca evlere kapatılan o köpeklerden olmadın. Belki üzüldün de onlar gibi rahat bir hayatın olmadığına. Ama köpek, beni dinle sen özgürsün. Bir villayı korumak için ömrünü zincire bağlı olarak bir kulubede geçirmek yerine İnciraltı'nda gece gündüz dilediğince geziyorsun. Belki başka semtlere dahi gidiyorsundur gezmeye.


Kitaplar diyorduk. Muhteşem bir şey bu köpek gerçekten. Hayır delirmedim ama dinle. Dışarıdayken sınavlar dersler sonu gelmek bilmez mesailer,otobüsün gelmesini beklemekle geçen yığınla dakikalar derken bu zamana kadar neleri ertelemişim bir bilsen! Kendime ne kadar zaman ayırabiliyormuşum biliyormusun? Hiç!


Hep başkasının işini görmek için yaşamışım. Patronuma para kazandırmak, hocamın işini iyi yaptığına ve maaşı hak ettiğine dair devleti ikna etmesinde sınavlarda başarılı olarak yardımcı olmak, şimdilerde beni senden daha az hatırlayan kız arkadaşımın isteklerini yerine getirmek ve dahası!

Burada ise bütün zaman benim. Uyanıyorum uyuyorum ve her daim okuyorum. Okumayı ertelediğim sürüyle kitabı okudum. Ne tuhaf değil mi okuyabilmek için hapse girmek gerekiyor. Hayat seni bundan dahi mahrum ediyor. Zannediyorum dileğince okuyabilenler bir zenginler bir de bizim gibi düşkünlerdir. Çünkü zenginler zamanı da satın almışlardır. Biz düşkünlerin ise zamandan başka her şeyi elinden alınmıştır.

Tabi sen okuyamıyorsun ama isteseydin okurdun da bence. Avukatla olan son görüşmemizde ki bu fi tarihine yakın bir zamandaydı ona Tolstoy'un Diriliş'ini okuyup okumadığını sordum. İnanabiliyor musun okumamış, zamanı olmamış. Ama ben okudum. Ya görüyorsun ne kadar şanslıyım. Ve de zengin zira bütün zaman benim. Daha ne kadar burada kalacağım konusunda hiç bir fikrim yok avukat sıyırdığımı düşünmüş olacak ki bir daha beni ziyarete gelmedi. Ne zaman çıkacağımı bilmediğim için zindandan çıkıp yeniden gündelik hayatın esiri olacağım ana dek okumaya devam edeceğim.


 Artık canım sıkılmıyor demiştim. Hatta kafamı kitaptan kaldırmazsam şayet bir zindanda olduğumu dahi unuttuğum oluyor. Ben zift gibi karanlık duvarların arasında değilim. Ege'de bir balıkçı teknesinin tayfasındayım, doğunun bir köyünde kırlarda dolanan çoban, kitap kurdu bir sahaf, Antalya sahillerinde turist kız peşinde koşan hergele bir garson, kazananının olmadığı bir savaşta inadına dans eden asker, torosların eteklerinde tiyatrocu olma hayaliyle yanıp tutuşan bir meczubum. 

Ama en önemlisi ben esir değil özgürüm ve o özgürlüğü zindanda buldum.

 Zindan iki hece,

 Köpek lafta.