Cevaplarınızı çok merak ediyorum.
Bunu bir yapışkanlı kağıda yazıp, bulunduğum sokakların bankamatiklerine iliştirerek yürüdüğüm zaman geldi aklıma. O zaman bu sözü bir başkaldırı olarak düşünüp yorumlamıştım. Bugün genel bir ekleme yaparak, müspet dünya telaşında yitip giden duygulara bir başkaldırı olarak yorumluyorum. Zarifoğlu sözlerinde anlam hiçbir zaman sabit kalmıyor :) Bir başka zaman aynı soruya farklı bir cevap verebilirim sanırım.
Aşksız kalan, ruhsuzlaşan insanlar paraya önem verirler. Veya parayla aşksız oluşlarını telafi etmeye çalışırlar.
Aşk, sevgi gibi manevi duyguların önemini yitirdiği bu günlerde maddeye tapmanın tanımı gibi bu dizeler. Paranın ve beton yapıların içinde, kirli hava sahamızda kaybettiğimiz değerlerimiz... "Sevgisizliğin dayatıldığı coğrafyalarda aşk şiiri yazmak bile başlı başına baş kaldırmaktır." Yine bu dizeleri en iyi açıklayan Cahit Zarifoğlu olmuş.