Bursa'da, iki diplomanın ikisini de çekmeceye kaldırarak açtığım çiçekçi dükkanında, arkada çalan bir fırtına tuttu bizi eşliğinde birkaç çiçeğe göz kırptığım bir tezgahın arkasında.
Bahçeli ve kedili, tavşanlı, kuşlu bir evdeyim, sanırım yalnızım. Ve ben de diplomamdan çok alakasız olarak ev yapımı reçel sattığım bir yer açmak istiyorum, umarım orada, Muğla'da falanımdır :(
Bilmem hangi üniversitenin bana ayrılan odasındayım. Masamın üzerinde bir sürü makale, kitap açık duruyor. Odamın üç duvarı kitaplarla kaplı ve camın önünde orkidelerim bana göz kırparken makale yazmaya çalışıyorumdur.
Üstünde adım ve soyadımın yazdığı, altına da "Ruhuna Fatiha" yazısı iliştirilmiş bir mermerin altında sessizliğin hüküm sürdüğü diyardayım.
Gerçekten bilmiyorum. Plan yapamıyorum. Herhalde eğlendiğim şeylerin peşinde koşarım.
Olduğum yerdeyim. Ucu bucağı olmayan bir boşluk. Ve o boşlukta kendi için anlam arayan kendimle.
gelecekte neredeyim bilmiyorum ama gidecekte birinci sıradayım.
gelecekte bir gün her kaygıdan arınmışım, bir deniz kenarında ılık esen rüzgar suratlarımıza çarparken sevdiğim gözleri aşka gülen mırıldanıyor usulca. kendimi geri çekip aramıza mesafe açıyorum kafasını şarkıyla birlikte sağa sola sallayışını, saçlarından rüzgar geçişini, batan güneşin son ışıklarının gözlerini kısmasına sebep oluşunu izliyorum
oyun sonu beni alkislayan onlarca cift goze gulumseyerek baktigim bir tiyatro sahnesindeyim..
kendimi özgür ve enerjimi nirvanasına kadar hissettiğim sözlerimle notalarımla müziğin akışına bırakmış bi şekilde sahnede koca bir kalabalığa şarkılarımı söylüyorum..