Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Yetmeyecek, dördüncü arayacaksın cenazene
Elbet zafer uzaklarda kazınıldığında zaferdir
Elbet asıl zafer bir gün eve dönebilmektir
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Yetmeyecek, dördüncü arayacaksın cenazene
Elbet zafer uzaklarda kazınıldığında zaferdir
Elbet asıl zafer bir gün eve dönebilmektir
Ama senin karanlığın bir kere büzülmüş
Kapı altlarında kamaşan gözlerin var
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Yetmeyecek, dördüncü arayacaksın cenazene
Elbet zafer uzaklarda kazınıldığında zaferdir
Elbet asıl zafer bir gün eve dönebilmektir
Ama senin karanlığın bir kere büzülmüş
Kapı altlarında kamaşan gözlerin var
O gözlere bir bak, olmak istediğin yere bakıyor mu
Cevabını bulduğun anda kalbindeki karanlık çözülecek.
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Yetmeyecek, dördüncü arayacaksın cenazene
Elbet zafer uzaklarda kazınıldığında zaferdir
Elbet asıl zafer bir gün eve dönebilmektir
Ama senin karanlığın bir kere büzülmüş
Kapı altlarında kamaşan gözlerin var
O gözlere bir bak, olmak istediğin yere bakıyor mu
Cevabını bulduğun anda kalbindeki karanlık çözülecek
.
Saydam bir tabut bedenin
Yarına çığlıklarıyla yansıyorsun
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Yetmeyecek, dördüncü arayacaksın cenazene
Elbet zafer uzaklarda kazınıldığında zaferdir
Elbet asıl zafer bir gün eve dönebilmektir
Ama senin karanlığın bir kere büzülmüş
Kapı altlarında kamaşan gözlerin var
O gözlere bir bak, olmak istediğin yere bakıyor mu
Cevabını bulduğun anda kalbindeki karanlık çözülecek
.
Saydam bir tabut bedenin
Yarına çığlıklarıyla yansıyorsun
Gitmekle varmanın farksızlığı ışıyorsa da
Sen, ötekinin tayfında bir karanlığa tutulusun.
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Yetmeyecek, dördüncü arayacaksın cenazene
Elbet zafer uzaklarda kazınıldığında zaferdir
Elbet asıl zafer bir gün eve dönebilmektir
Ama senin karanlığın bir kere büzülmüş
Kapı altlarında kamaşan gözlerin var
O gözlere bir bak, olmak istediğin yere bakıyor mu
Cevabını bulduğun anda kalbindeki karanlık çözülecek
.
Saydam bir tabut bedenin
Yarına çığlıklarıyla yansıyorsun
Gitmekle varmanın farksızlığı ışıyorsa da
Sen, ötekinin tayfında bir karanlığa tutulusun.
Kırık ve hor görülmüş bir tenhalığın şafağında
Korku bekçisi yıllar sarmış çehreni
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Yetmeyecek, dördüncü arayacaksın cenazene
Elbet zafer uzaklarda kazınıldığında zaferdir
Elbet asıl zafer bir gün eve dönebilmektir
Ama senin karanlığın bir kere büzülmüş
Kapı altlarında kamaşan gözlerin var
O gözlere bir bak, olmak istediğin yere bakıyor mu
Cevabını bulduğun anda kalbindeki karanlık çözülecek
.
Saydam bir tabut bedenin
Yarına çığlıklarıyla yansıyorsun
Gitmekle varmanın farksızlığı ışıyorsa da
Sen, ötekinin tayfında bir karanlığa tutulusun.
Kırık ve hor görülmüş bir tenhalığın şafağında
Korku bekçisi yıllar sarmış çehreni
Dibi olduğun yere açılan bir kuyu
Geçmişin
Evim dediğin yer
Sahibinin oğlu büyüyene kadar senin
Ve yolun sonu belli değil
Varmaksa kızıla çalan bir renktir
Bir denklemin üçüncü bilinmeyenine
Evle yol arasında bir yerlere gömüleceksin
Yetmeyecek, dördüncü arayacaksın cenazene
Elbet zafer uzaklarda kazınıldığında zaferdir
Elbet asıl zafer bir gün eve dönebilmektir
Ama senin karanlığın bir kere büzülmüş
Kapı altlarında kamaşan gözlerin var
O gözlere bir bak, olmak istediğin yere bakıyor mu
Cevabını bulduğun anda kalbindeki karanlık çözülecek
.
Saydam bir tabut bedenin
Yarına çığlıklarıyla yansıyorsun
Gitmekle varmanın farksızlığı ışıyorsa da
Sen, ötekinin tayfında bir karanlığa tutulusun.
Kırık ve hor görülmüş bir tenhalığın şafağında
Korku bekçisi yıllar sarmış çehreni
Dibi olduğun yere açılan bir kuyu
Geçmişin
Ayılıp da bir türlü çıkamıyorsun
Bir ümit yanar diye ışık bekliyorsun ötelerden