"Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az." düz anlama hastalığında tipik bir gösterendir. Güya laf anlamayanı yermek için söylenmiş bir atasözüdür, ya da öyle kullanılır. oysa söz konusu olan incelmiş zevk hassasiyetidir. Yani müzikten anlayan ruhun etrafında vızıldayan sivrisinek bile senfoni değerindedir, oysa ruhu kurumuş, Herakleitosçu anlamda kurumuş ruhun müzikle alakası o kadar yoktur ki davul zurnanın ritmini bile duyamaz, saf görültü olur melodi.
şimdi buradan görülen; henüz ön beyinleri gelişmemiş "ilkel insan"' bunu anlatmış, ama ön beyini gelişmiş, öyle ki şişkinlikten patlayacak kadar hem de, modern insan bunu anlamıyor. tabi ki anlamaz, sonuçta ne demiş atalarımız: "anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az."
şimdi şu yazı meselesi için biri yapabileceğimi basitçe anlatabilir mi lütfen?
teşekkürler ve sevgiler.
Eğer yanlış anlamadıysam ve hala ihtiyacınız varsa ekranın sağ altındaki "+" sembolüne basıp edebiyat seçeneğini seçtiğinizde tüm yazı kategorilerini görebilir ve öykünüzü, şiirinizi paylaşabilirsiniz.