fikrimce herkes bu dünyada sadece bir kere aşık olur üstadım. diğerleri, aynı filmi farklı oyuncularla çekmek gibidir. o eski tadı vermeyeceğini bilerek yola çıkarsın. şu kocaman evrende sadece bir kez gerçek aşkın tadına varacaksam elimden geleni ardına koymam. insanız sonuçta birbirimizi istemeden ya da isteyerek kırıyoruz illaki ara sıra. telafi edilemeyecek hiçbir şey yok ölüm dışında. çok aşıksan gözün görmez, kırıldıysan kırıkları toplarsın beraber. kırdıysan da gidip gönül almayı bilirsin. alttan alırsam şöyle olur, bunu yaparsam böyle düşünür diye diye hiçbir bok olmuyormuş. zaten yaşanması gereken her şey bir şekilde yaşanıyor. ne gerek var içimizde kalmasına? ben mesela çok kez kırıldım, kırıldığım gibi de toparlandım. iletişim kurmak, anlaşmak en basit şeyler gibi duruyor ama insanlar için biraz yorucu olabiliyor. neyse ne çok uzattım. peşinden koşmaya gücünüz varsa, koştuğunuz şey buna değecekse (sizin fikriniz), koşacak gücünüz varsa, ters yöne gittiğinizde arkanızdan gelecek biriyse koşun! durmayın! hayat çok kısa. gerçek aşkı bulup saçma sapan sebeplerle kaybetmeyin. özür dileyin, gönül alın, kırıkları toparlayın... yeter ki bir şey yapın.