Oda duvarlarının hakkımızda bildiği tarih, gösterilebilir dünyamızın tarihinden büyük.


Her şey kadar küçülebilirim. ve her şey kadar büyüyebilirim. gecelerinde, zihnindeki hızla gecenin rengine renk ekleyen bir yüzün bir duvar cansız diye ondan saklamadıkları da hiç fena değil.


Fark edilebilir her şey dikkatini çekiyorken, içinde bir titreşime dönüşüyorken, bir yığın duyguyu ve fikri kocamanlaştırıyorken, üstelik yapabildiğin en yüce iş de buyken içini kimliğine benzeten şeyleri bir ölümmüşcesine ötekilerden gizlemek.

de hiç fena değil.


Olmaya doğru koşarken olmaktan kaçtığın benzeyişlerin savaşında benzediğin şeylere düşmanlaşmak. onların alkışlanırlılığını bilerek ve. bunun yorgunluğu ve.


dostlarından çok düşmanlarını anımsadığın günlerin gecelerinde kendi kendine gülünecek şeyler bulmanın görüntüsünün duvarlara ne eklediğini düşünmek ve.


yalnızlıktan, şüpheden, kaygıdan, düşünceden falan öyle kolay ölemiyor oluşumuz ve.


Kimsenin tapınmadığı bir puta dönüşene kadar kimseye aldırış etmeden kendin olabileceğin zamanı beklemek.

ve.


bi de capri sun.

hiç fena değil.


(her şey serbesttir ve

her şey çağrışımdır)