Tehlikeli bir oyun oynayacağım seninle sevgilim. Hikayenin sonunda yanan doğmamış birisi olacak. Herkesin tek bir şansının olduğu bu oyunda, ikinci bileti alan tek kişisin, gerçi ben bir piyango değil lanetim. Belki de bu yüzden tek sensin. En azından yanacak bir ruh getirirsin, benimle beraber silinmezsin. Şimdi ben bir köşede bu hain planı kurarken, senin hain planlarını da çok iyi bilirim. Masum aileleri birleştirmek, tanrılara kurban vermek basitce ayaklarını uzatıp meyveyle televizyon izlemek istersin, ama sözler verirsin, şeytanmışcasına, arsızca eğlenmek bu yaşlarına aksamış gibi, oysa ırmağı kurumuş o yolların sen sadece bir hanım istersin koynunda o da agalarından vakit kalırsa. Neden bir blok var aramızda? Görüyorum, duyuyorum, biliyorum ama hissiyat neden gelmiyor bana? Ben ki bilirim insanın gözüne baktığımda, üzgün mü kırgın mı kızgın mı arzuluyor mu oyun mu oynamak istiyor diye, hissini hissederim herhangi birinin gözüne baktığımda, niye rol yapıyormuşsun gibi geliyor bana? Bulunduğun rolün sen farkında mısın acaba?