Bir sessizlik çöküyor eve. Hayallerimin sesini işitiyorum sadece kulaklarım da. Evin her yerinde yığın yığın kıyafetler. Evden ziyade durak olmuş burası benim için. Dönüp kendime geldiğim, kirlileri iyıkadığım aklandığım paklandığım ve kimi zaman da dinlediğim bir durak.


Kıyafetler temiz aslında ama düzensizlik, belirsizlik girdabına kapılmışım. Kapının yanı başında duruyor çantam. İçinde hep temizler hazır. İşte yığın da temizlersin oluşturduğu. Yarım yamalak özensiz döndüğüm bir hayatım var, içinde rutinlerin durduğu. Sabahları uyanınca gözümün ucuyla kıyafet yığınını tarıyorum, giyecek temizlersin arasında.


Tıpkı yapmak istediklerim gibi kıyafetler de karmakarışık. Biraz kış olmuş, soğumuş gittiğim yerler bir polar, bir pijama var. Sonra güneş açmış, bir şort, bir tişört var. Hepsinin arasında mevsimde uygun şeyler arıyorum. İşe gidiyorum, beyaz yaka eli yüzü düzgün şeyler. Bana uymayan takındığım etiketler gibi kıyafetlerim de üstümde yakıştıramıyorum kendime.


Uzaklara dalıyor gözlerim. Duvarın ötesini delip geçecekmiş gibi. Çok uzaklara, ruhum sıkılıyor. Aklım kalbim gitmek istediğim yerler de, beynim hayallerime uzanmak istiyor. Ellerim de ise yarım yamalak idam ettirdiğim hayatımdan görüntüler.


Rüya gibi günler gözümün önünden geçip gidiyor. Söz veriyorum kendime hep anı biriktireceğim. Kapının önünde her zaman yola hazır çıkmaya hazır bekleyen çanta değil de sanki çocukluğum. Hatırlıyor musun diye göz kırıyor bana. Gençlik yıllarına dönüyorum. Sokaklarda kahkaha ata ata yürüdüğüm yıllara. Ben anı biriktirmek istiyorum, bir gün koltuğa yasladığım zaman sırtımı, o zamanları hatırlamak istiyorum diyorum. Çanta oymuş işte.


Gülüyorum ekru rengi duvarlara. Duvarlarım bile herkesten farklı, sarı veya beyaz değil diye. Küçüklüğüm hayallerine birer birer ulaştığı için mutlu.


İçim içime sığmıyor, gelecek hayallerime uzanıyor elim. Kalbim zaten hep o anlara doğru atıyor. Sabah olunca sinir basıyor. Biliyorum bu siniri.


Bana çizilen hayatı yaşamanın verdiği sinir. Şimdi değil, vakti gelince ne güzel yaşayacağız haberin var mı diyorum. Öpüyorum güzel kalbimi.


Gece olmuş. Sessizlik bütün eve hakim. Hayallerim için çalışma vakti gelmiş. Uyku gözlerime ağırlık yapıyor, usulca fısıldıyorum kendime. Şimdi dinlen, hayallerine yaklaşan bir güne daha uyan acaksın böylece.