"Sırtüstü uzandım dünyaya,
odamın ampulüne bakıyordum,
ampulün bağlı olduğu borunun
tavanda kıvrılışına.

Tavanda kıvrılışına
birkaç damla gözyaşının
birkaç damla tentürdiyot,
kalbim ağrıyordu, bir yaz-
günü düştüm sokaklara,
karanlık sokaklara düştüm,
bir yaz gecesiydi gâlibâ,
ürpererek indikçe bayırlardan,
kimsesiz ve boş alanlara,
çâresiz, bomboş bir cesettim,
bir suyla dolu bir kova
olarak kalmışım dünyada."