Yüzüne baktığım günlerde

Sözcükler

Takım elbise giymeden bir şiire çıkmazlardı

Ben kravatlarını bağlardım

Başka türlü dahil olmazlardı öykülere 

Başka türlüsü imkansızdı 

Çıkıp bi hava almak mümkündü

Yüzüne baktığım günler

Daha hisliydi ağzımdan çıkan sözler

Sanki daha berraktı içtiğim su

Cümlelerim kurallıydı


Yüzüne baktığım günlerde

Şahsına münhasırdın bir havan vardı

Çölden gelen kumları anımsatırdı

Esrik bir sarıyı anımsatırdı 


Yüzüne baktığım günlerde

Bire on verirdi toprağa ekilen tohum

Bulutlar sayaç değildi geceleri uyumak için 

Bir ceza verilmişse eğer

iyi hâlden yargılanırdı mücrimler

Akşamları sütünü içmeden uyumazdı yaramaz çocuklar

Anneleri kocaman ve sulu öperdi yanaklarından

Ayakkabı boyacıları en erkenden yapardı siftahı

Fakir babalar elinde koca poşetlerle girerdi eşikten içeri


Yüzüne baktığım günlerde

Şiirlerim sanaydı gülsün diyeydi yüzün

Tebessümün tedavülden kalkmamıştı o sıralar

Türlü Krizle boğuşan ülkemde

Mutluluk daimiyse mutluluk sayılırdı

Hüzünse kısa vadede dahi kendini var ediyordu 


Yüzüne baktığım günlerde

Yüzün vardı 

En çok da gözlerin vardı

Biliyorum ikiden fazlaydılar

Bakışların uçurumdu biliyorum

Ne zaman ki atlarım dedim tüm cesaretimle

Her şey bir rüyaymış anladım