Bizim hüzünlerimiz bir değil. Benim gözyaşlarım sedeflidir, seninki cıva. Ne akıttıysak hünerimizden onu biçtik kendimize. Birimiz kadehi, diğeri silahı dold...
Esasında kaldırım ucunda yürüyoruz ikimiz de
Çamur akan oluklardan kayan çalı çırpıyı seyrediyoruz
Cebimizdeki bozukluklar çırpınıyor ilerledikçe
Vurup ç...
Bulutlarını savma bu gece
Bırak iyice dolsunlar
Şemsiyeye ne hacet hele
Kadehleri getir
Tokuşsunlar
Sarma bela, el istemez
Kavra
Belim kuşak gerekti...
Gözlerimin altındaki koyu halkalar ve çevresindeki çizgiler, kıvrılarak sabaha çıktığım çarşafların kırışıklığı ile örtüşüyor. Bir kirpik düşüyor yanağıma; n...
Sen dokuzsun.*
Dokuz ve bir de senin adın.
Adına yaklaşamıyorum,
Elimde yalnızca dokuz var.
Birini sevemezsem sende
Bir diğeri dokunur yüreğime.
Yine d...
Herkesin karşısına alıp konuştuğu bir aynası vardır.
Ortalayamadığı benliği metrelerce derinden göklere kadar uzanır
Olmak istediği kişi ve yüzünü çevirdiğ...
Rubbing the burnt
Nothing is clear but the dirt
Is keeping me away from thinking
About the past
But I wished you killed me first
Hiding the pan
The b...
Bir karahindiba gördüğünde nefesini bana saklıyorsun. Eğrelti otlarından yüzüklerimizi değiştiriyoruz. Bir mor salkımdan dökülenleri saçlarıma serpmek için g...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok